Powered By Blogger

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Yemeğe misafirim var ;)

Misafir başımın tacıdır. Yemeğe misafir almayı da, yemeğe misafir gitmeyi de çok severim. Elimden gelenin en iyisini hazırlamaya, misafirlerimi memnun etmeye çalışırım ben de herkes gibi. Mutfakta vakit geçirmek, çeşit çeşit yemek hazırlamak iyi gelir zaten bana, adeta stres atarım. Hele bir de hazırladıklarım beğenilince değmeyin keyfime. Lezzetli yemek yapmak da yemek de mutluluk hormonlarını arttırıyor kanısındayım.

Yemeğe misafir alacaksam, bir kaç gün öncesinden menümü tasarlamaya başlarım. Kafamda bir sürü plan, gel git, defalarca değişen menüler. Misafirimin kim olduğuna, ne sıklıkta görüştüğümüze,  varsa hassasiyetine göre alternatifli hazırladığım menülerde son gün mutlaka değişiklik yaparım. Tecrübeyle sabit, davet günü ya menüden çıkardığım ya da değiştirdiğim bir şey mutlaka olur ;)

Bir de resmetme hevesim vardır ki komik durumlara düşerim bu yüzden bazen. Masamı kurduktan sonra, misafirlerimi masaya davet edene kadar hızlıca resmini çekmem lazım. Bende bir telaş başlar bu arada, kimse görmeden resim çekeyim diye ;) Görülürsem ayıp olur diye düşünüp çekinir kaçak göçek resim çekmeye çalışırım. Mutlaka da bir şeyleri unutur eksik resim çekerim, bu masamda da olduğu gibi, çorbamı setvis etmemişim, tabaklar bomboş :)

Bu hafta sonu, uzun zamamdır görüşemediğimiz bir arkadaşımla, kayınbiraderim ve eltim (bayılıyorum kültürümüzdeki akraba isimlerimize ;) ) çocuklarıyla misafirimdi. Uzundur yemekte bir araya gelemedik diye özendim biraz, yöresel çalıştım;)
Davet yemeği menüm:
Yuvalama (çorba denmesine bozuluyor antepliler çok da haklılar zahmetli bir yemek çünkü, bu sefer de Antep ziyaretimizden getirdiğim Derya'nın hazırına kondum :) ), sembusek (Mardin yöremizden fırında çiğ börek), kaşarlı islim köfte, kuru dolma (Antep), perde pilavı (Siirt), taze fasulye diblesi  (Karadeniz), börülce salatası (Ege).

Misafirsiz kalmamak temennisiyle herkese iyi hafta sonları; )


2 yorum: